Gezi
Direnişi’yle hayatımıza giren #şiirsokakta akımı Türkiye’de şiire olan ilgiye
başka bir boyut getirdi. Şiir gökyüzünün, denizin ve aslında mavinin hakim
olduğu her yerde karşımıza çıktı.
Sokakların köşe başında, telefon kulübelerinde, kaldırımlarda,
reklam panolarının üstünde, gri duvarlara titrek ellerle yazılmış dörtlükler
okur olduk. İstanbul’u kuşatan bu dörtlükler tüm ülkeyi kapladı. Turgut Uyar’ın
Durma Göğe Bakalım’ı, Nilgün Marmara’nı “Öyle güzelsin ki kuş koysunlar yoluna”
dizeleri, Cemal Süreyya’nın Üvercinka’daki en güzel sözleri: “Laleli'den
dünyaya doğru giden bir tramvaydayız. Birden nasıl oluyor sen yüreğimi
elliyorsun” yollarımıza çıkar oldu.
Sosyal medyada şiirsokakta hastag’ı belki de son
zamanların en önemli akımı oldu. İnsanlar yazdıkları dizeleri #şiirsokakta etiketiyle paylaştı ve bu
paylaşım sonu gelmeyen, kısmen unutulan o güzel şiirleri hatırlattı bize.
Instagramda #şiirsokaktaa hesabıyla paylaşımlarda
bulunun Nuhat Elçioğlu ile #şiirsokakta’yı ve sosyal medyada sık sık yer alan
şiirler üzerine konuştuk. Akımın başlangıcının 1 Haziran 2013 Gezi direnişi
sırasında Fransız Konsolosluğu’nda yazan ‘Şiir sokaktadır’ yazısı olduğunu
söyleyen Elçioğlu, akımın sahibinin kim olduğunu bilemediklerini,
#şiirsokakta’yı 4 Eylül 2013’te başladığını iddia edenlerin belgelerini
çürüttüklerini söyledi.
Nereden
geldi şiir?
Şiir sokakta akımı, Haziran 2013 Gezi Direnişi
sırasında “Defteri kapat şiir sokakta” dizeleriyle başladı ve bu dizeler akımın
ilk hafızalara kazınan sözleri oldu. Ardından Facebook’daki İkinci Yeni sayfası
4 Eylül 2013’de bir manifesto yayınlayarak #şiirsokakta'yı düzene koydu ve sonra gerisi
geldi. Şiir, sokak hayatımızın içine girdi.
Türkiye’de şiire olan ilginin azlığından dolayı bu
akımın çok önemli olduğunu belirten Elçioğlu “Takipçilerimiz sokaklara yazdığı
şiirleri bizlere gönderiyor bizde elimizde geldiğince paylaşmaya çalışıyoruz.
Aylardır her gün büyük bir keyif içinde 7 saatimizi akım için harcıyoruz. Bir
nevi akımla uyanıp, akımla uyuyoruz. Türkiye'de şiire olan ilgi çok az. Böyle
bir akım ile şiire destek olan herkese teşekkür etmek isteriz. Hiçbir kesimi
rahatsız etmeden sokaklara çıkıp şiir yazan yürekleri seviyoruz” dedi.
Defter
yok sokak var
#şiirsokaktaaa sayfasının İnstagram’da 275 bin,
Twitter’da ise 183 bin takipçisi bulunuyor. Takipçilerin beğeni sayısı
çoğaldıkça yeni takipçiler ve yeni paylaşımlar yapılıyor. Şiirlerini paylaşma
korkusu yaşayan çoğu genç şairlerin de bu akım ile korkuyu atlattığını ifade
eden Elçioğlu “Sloganda olduğu gibi defteri kapattık, sokağa çıktık, şiiri
sivilleştirdik” diyerek sözlerine devam ediyor: “Bazen şairlerin kendisine ait
olmayan şiirlerinde paylaşılıyor açıkçası bu durumdan memnun değilim” Şiir
sevgisinin onu bu işe sürdüğünü ve şiirden kopamadığı için #şiirsokakta’nın
hayatında önemli yeri oluğunu söyleyen Elçioğlu aynı zamanda Twitter’da Ahmed
Arif sayfasının da yöneticisi. Leylim Ley kitabında anlamıştık ki Arif’in o
muhteşem dizelerin sahibi Leyla Erbil’den başkası değildi. Elçioğlu, Leylim Ley
kitabı ile Arif’in tekrar hatırlandığını söyleyerek Twitter’daki Ahmed Arif
sayfasını gelecek aydan itibaren Arif’in oğlu Filinta Önal ile birlikte
yöneteceklerini sözlerine ekledi.
#şiirsokakta akımıyla birlikte belki de hiç olmadığı kadar ilgi ve alaka gösterilir oldu şiire. Şiirler kendilerine yeniden ve yeni anlamlarla birlikte hayat buldu. Bu da şiire olan ilgi ve alakayı oldukça yükseltti. Kalemine sağlık.
YanıtlaSil