Haritanın güneyinde yer alan, her
mevsim ayrı güzel Mersin’de tarihi ve turistik yerleri kadar, sıcaklığı yüzüne
vurmuş insanlarına da mutlaka merhaba deyin.
Yolunuz Akdeniz’e
düşerse gitmeniz gereken illerden biri kesinlikle Mersin’dir. Antalya’nın hemen
yanı Adana’nın komşusu olan sıcaklığı ile meşhur, tantunisi ile de iştah açan
bu kent denizi ve doğal güzellikler ile misafirlerini bekliyor.
Türkiye’nin en
büyük liman kenti olan Mersin, ismini
Oğuz Türkmen beylerinden Mersin Bey’den almıştır. Bilinen en eski ismi
ise tarih kitaplarından sıklıkla hatırladığımız Kilikya devletinden geliyor.
Yaklaşık olarak bir buçuk milyondan fazla nüfusa sahip olan Mersin son
zamanlarda Suriye’deki savaştan dolayı oldukça göç almış olsa da şehrin genişliği tüm nüfusu içine almış gözüküyor.
Nisan’ın son
haftasında ziyaret ettiğimiz Mersin’de hava denize girebilecek kadar sıcaktı.
Oysaki aynı gün İstanbul ve birçok şehirde yağmur yağıyordu. Ulaşımın
kolay olmasına rağmen ilçeler arasındaki mesafeler dikkatimizden kaçmadı fakat
Mersin’in güzelliği bu ufak detayı göz ardı etti. Mersin’in merkezi ve marinası
oldukça güzel. Her otobüs durağında ve şehrin çeşitli yerlerinde yer alan
vitamin duraklarındaki meşrubatlar sıcaklardan bunalanlara bir çözüm önerisi
getirmiş gibi.
Cennet-cehennemSilifke - Narlıkuyu yakınlarında bulunan, doğal yollarla oluşmuş Cennet ve Cehennem mağaralarını görmeden Mersin’i gezdim diyemezsiniz ve tabi ki yine bu yol üzerinde bulunan Kız Kalesi’ni. Cennet ve Cehennem Mağaraları Kültür ve Turizm Bakanlığınca müze kapsamında olup ziyaretçilere açıktır. Cennet ve Cehennem mağarasının hemen yakınlarındaki Astım Mağarasını da unutmak olmaz ama biz oraya gidemedik. Yolumuz Cennet ve Cehennem Mağaralarına düştü.
Cennet mağarasında
merdivenlerin sonunda bizi Hellenistik dönemden kalma bir Zeus Tapınağı
karşıladı. Merdivenli yolun ise bu dönemden kaldığı sanılmaktadır.. Cennet
Mağarası ya da çöküğü yaklaşık 135 metre derinliğinde. Bu da bir çöküntü obruğu
olup, Miyosen döneminde oluşmuş sığ denizel kireçtaşı katmanları içinde karstik
süreçler sonucunda oluşmuştur. Mağaranın sonunda aslında görülmese de sesi
duyulan bir yer altı akarsuyu vardır. Bu akarsuyun sebebi ise karstik
süreçlerdir. Biz Cennet Mağarasının sonuna kadar gittik ve yaklaşık 450
merdiveni indik ardından çıktık. Cennet Mağarasına ulaşmak cennete ulaşmak gibi
yorucu ve bir o kadar da eğlenceli oldu.
Cehennem Mağarası
ise yaklaşık 110 m derinliğine sahiptir. Cennet Obruğu’nun oluşumuna yol açan
bir karstik yer altı akarsuyunun, yine açmış olduğu bir yer altı mağara sistemi
tavanını aşındırıp, çökmesi süreci sonucunda oluşmuştur. Oldukça ürkütücü bir
görüntüsü olan Cehennem mağarasına ulaşmak cennet kadar yorucu olmadı. En
azından 450 merdiven inip çıkmadık.
Tantuni, künefeEfsaneye göre bir zamanlar bölgede yaşayan kralın , çok sevdiği bir kızı varmış. Söylenceye göre bir falcı krala , kızının yılan sokarak öleceğini kehanetinde bulunmuş. Bunun üzerine Kral kızını koruyabilmek için denizin içinde bir kale yaptırmış. Aradan zaman geçmiş kız kalenin içinde büyümüş. Fakat efsaneye göre prenses için getirilen meyve sepetinin içinden çıkan yılan onu sokarak öldürmüş. Bu efsaneden geriye Erdemli de bulunan manzarasıyla görenleri büyüleyen Kız Kalesi kaldı. Kız kalesine balıkçı tekneleriyle rahatlıkla ulaşabilirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder