kadınlar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
kadınlar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

24 Haziran 2017 Cumartesi

Hayatı Yol Olan Kadınlar

Geçtiğimiz günlerde düzenlenen Kadıköy Kitap Fuarı'nda ben de vardım! İnsanın içini mutlulukla dolduran, denizin mavisiyle umut veren, tarihiyle geçmişe götüren Kadıköy'de geçmiş ve geleceğin harflere dökülmüş hali olan canım kitaplar vardı.Bir sürü harfler bir sürü cümleler, bir sürü kelimeler.Bir sürü hikaye vardı orada.

Bu sefer kitaptan çok dergi aldım. Birkaç yere gidince ya okuduklarından kesiyor insan ya da gittiklerinden. Bilim ve Gelecek dergisinin eski bir kaç sayısını Thomas More'un Utopyasını ve Fred Uhlman'ın Kavuşmak adlı kitabını aldım. Açıkçası Bilim ve Gelecek dergisini sadece duymuş, okumamış biri olarak büyük bir eksikliğimi kapatmış oldum. Bilime dair geleceğe dair o kadar güzel yazılar, makaleleri okudum ki yeni sayılarını düzenli bir şekilde almayı düşünüyorum

Bugün beni bu yazıyı yazmaya iten ilk sebep Bilim ve Gelecek Eylül 2015 sayısına ait  Kadın Gezginler-Atlasta Dişi Ayak İzleri dosyası. Bu yazılarda çok güzel kadınlar tanıdım. Hepsini birazdan anlatacağım. İstiyorum ki onlar evrende daha çok yazılsın. Daha çok konuşulsun. Bizim böyle kadınlara ihtiyacımız var. Gerektiğinde ya da gerekmediğinde sadece kendi için dünyayı karşısına, dünyayı yanına alıp gidecek kadınlar evrenimizin umudu olacak. Onlara bakıp "işte yapabiliriz" diyebiliriz belki. Diyebilmeliyiz.

İkinci sebep ise  "Sıradan bir insanın, her şeyi yapabilme yetisine sahip olduğunu düşünmek istiyorum" deyip dört deve ve bir köpekle 1977'de 3200 kilometrelik çölü aşıp Avustalya'nın batı sahillerine giden Robyn Davidson'un hayatını konu alan Çöldeki İzler filmini izlemem oldu. Hayatın anlamsızlığı karşısında yaşıtlarının bitmek bilmez isteklerinden bıkıp dünyada anlam aramaya çıkan bu çılgın kadının hayatı ile bu aralar okuduğum diğer kadınlar aynı yerde yazmak istedim. Kaderleri yol olan insanları bir arada tutmak istedim. Onları bir arada görünce başarabilmeye olan inancımız artsın istedim. 

Dünyanın çevresini dolaşan ilk kadın: Jean Baret

Yıl 1699. Fransız hükümeti bir grup doğa bilimciyi dünyanın çevresinde keşif yolculuğu yapması için görevlendirir.O dönem kadınların böyle bir yolculuk yapması yasak olduğu için Jean Baret, denizci Bougainulle'nin uşağı olarak erkek kılığında yolculuğa dahil olur. Bir buçuk yıl sonra Baret'ın kadın olmadığı anlaşılır ama sefer çok ilerlemiştir. Baret cezalandırılmak yerine 1795 yılında Krailiyet Donanması tarafından 200 livrelik emekli maaşı bağlanır.

Kraliyet Coğrafya Topluluğu'nun İlk Kadın Üyesi: İsabella Bird

19.yüzyıla damgasına vuran bir kadındır İsabella Bird. Gezdiği yerlerin ardından kitaplar yazarak gezginlere önemli bir kaynak olmuştur. Kendinden önceki bütün üyeleri erkek olan İngiliz Kraliyet Coğrafya Topluluğu'na seçilmiştir Bird'un 1890 yılında yolu Bitlis'e de düşmüş ve kitabında Bitlis'in etnik nüfusu bu nüfusun birbiriyle etkileşimlerini aktarmıştır.

Batı Afrika'da Üç Kadın: Alexandrine Tinne, annesi Henriette ve teyzesi Adriana

Alexandirine 22 yaşındayken annesi ile birlikte Nil bölgesine doğru yola çıkar. Sudan gezisinde yola teyze Adriana'da katılır. Batı Afrika'ya dair önemli bilgiler edinen ekibin başına şanssızlıklar gelir. Sivrisinek saldırıları, şiddetli yağmur ve fırtınalar anne Henriette'yi çok etkiler. Henriette'nin o dönem kaleme aldığı bilgiler, çizimler literatüre 24 yeni bilgi  kazandırır. Yolda annesini ve teyzesin kaybeden Alexandrine eve dönmemeye yemin eder ve gezilerini sürdürür. 

Phileas Fogg'ın rekorunu kıran kadın: Nellie Bly

80 günde dünyanın çevresini dolaşan Jules Verne'in Phileas Fogg karakterinin rekoru kırıp yolda Jules Verne ile tanışan bir kadın Nellie Bly. Yoksul işçi kadınlarının haberleriyle adını duyuran Bly hayatı boyunca yoksul ve ezilenlerin tarafında durur. 72 gün, 6 saat 11 dakikada dünyanın çevresini dolaşır.  Hayatı boyunca yazar ve gezer.

Annie Edson Taylor: Niegara Şelalesi'nden varille atlayan ilk kadın

Eşinin Amerika İç Savaşında ölmesi ile parasız kalan Taylor daha önce kimsenin yapamadığı bir şey yaparak şöhret ve ün elde etmek ister. Bunun için aklına Niegara Şelalesinden varille atlama fikri gelir çünkü bunu daha önce yapan kimse olmamıştır. İlk defa bu atlayışı gerçekleştiren kadın olur Taylor ama istediği ünü ve şöhreti elde edemez. 

Kadınların Oy Hakkı İçin Dağların Zirvesinde: Fanny Bullock Workman

Eşi William Hunter Workman ile birlikte uzun geziler ve tırmanışlar gerçekleştiren Fanny kadınlara oy hakkın tanınması için 1913'de Himalayalar'da "Kadınlara Oy Hakkı" yazılı gazete sayfasını elinde tutarken fotoğraf vermiştir. Ayrıca Funny, bir dağcı olarak 1906 yılında o güne kadar bir kadının ulaştığı en yüksek noktaya 23.300 fite tırmanmıştır. Rekoru 1934'e kadar kırılamaz.

45 yaşında yola koyulan kadın: İda Laura Preiffer

Eşinin vefatının ardından kalan mirası ile dünyaya açılan İda, tek başına 22 Mart 1842'de 45 yaşında Viyana'dan İstanbul'a gitmek için Tuna Nehri'ne yelken açar. Rio'dan Afrikaya'ya, Rusya'ya kadar pek çok yere gidern İda, Sumatra'da hiç bir Avrupalıyı daha önce kabul etmeyen yamyam Batak halkı ile zaman geçirir. Kadın olduğu için Londra Coğrafya Topluluğu'na üye olamayan İda dünyanın etrafını iki kere dolaşır ve o zamanlar Avrupa'da yanlış bilinen coğrafi bilgilerin düzelmesine yardımcı olur.


21 Mart 2015 Cumartesi

Iraklı Kadınların Anlatılmayan Öyküsü

İletişim yayınlarından 2009 yılında çıkan Iraklı Kadınların Anlatılmayan Öyküsü adlı kitap Irak'taki kadınların durumunu geniş bir tarihi perspektifle bize sunuyor. Yazar Nadja Sadig Al- Ali University of Exeter ve Arap-İslam Araştırmaları Enstitüsünde sosyal antropoloji dersi veren bir öğretim görevlisi. Kendi Iraklı kimliğini keşfetme sürecini de anlattığı kitabında 1948-2006 yılları arasında Irak'ta meydana gelen değişimleri kadınlar üzerinde ele alıyor.

Kitabının amacını  Al-Ali şu şekilde anlatıyor: "Iraklı kadınların yaşam öyküleriyle deneyimlerini temel alarak bir ya da birden çok alternatif tarih inşa etmeye çalışıyor" 1948'den başlayarak 2006 yılına kadar Irak'ta birçok hükümet değişti ve savaşlar yaşandı. Farklı kimliklerden ve dinden insanların bir arada yaşadığı Irak zamanla birlikte değişimler yaşarken bu değişimlerin kadınlar üzerinde nasıl etki yarattığı kitapta anlatılıyor. Bu çalışması için yazar 100'den fazla Iraklı kadınla konuşup bir kısmının hikayesine kitabında yer verdi. Tarih sahnesi devamlı değişirken kadınların yaşama azmi her durumda ne olursa olsun yeniden başladığı ve iktidarların kadınlar üzerindeki politikaları akıcı bir dille okuyucuya sunuluyor.

Kadınlar ne yapmalı?

Kadınların ne yapması gerektiği nasıl davranıp nasıl davranmaması gerektiğinin bile iktidarlar tarafından çizildiğine ve bunların yaşama nasıl adapte edildiğine kitaptaki yaşanmış hatıralar gözler önüne seriyor. Erkeklerin dahi egemen sistemde nasıl olması gerektiğinin belirlendiği bir sistemin zalimliği insanı tedirgin ediyor "Baas döneminde Iraklı erkeklerin çoğunluğunun bıyıklı olmaları, yalnızca yönetime sadakatin ya da sadık görünmenin simgesi değildi, Iraklı kadınlar da erilliği, gücü ve iyi görünümü bıyık ile özdeşleştirmeye başlamıştı"  
Özellikle Saddam döneminde yaşanan katliamlar, ölümler, kadınların iş yaşamından ev yaşamına geri gönderilişi hafızalardan unutulmaması gereken bir dönem. Benim geç fark ettiğim bu kitabı her gün bir kadının öldürüldüğü ülkemizde hepinizin okumasını tavsiye ederim.