Üst not: Bu yazıyı uzun zamandır yazıp sadece taslak halinde bırakmışım. Bu da benim unutkanlığım. Bloğumu sürekli unutuyorum keşke daha fazla zaman ayırabilsem ama bu aralar bir nevi Santiago gibi kendi kişisel hazinemi de arıyorum. Bulduğumda, yani bulabilirsem elbet yazarım. . Yaşamak ve okumak. Şimdilik bu ikisi var hayatımda. Daha çok okumaya ve yaşamaya!
"Dünyanın ruhu insanların mutluluğuyla beslenir. Ya da mutsuzluklarıyla, arzuyla, kıskançlıkla. Kendi Kişisel Menkıbesini gerçekleştirmek insanların biricik gerçek yükümlülüğüdür. Her şey bir ve tek şeydir. Ve bir şey istediğin zaman, bütün Evren arzunun gerçekleşmesi için işbirliği yapar."
Paulo Coelho'nun 47 milyondan fazla satan ve yirmi altı dile çevrilen Simyacı'ya ait sözler bunlar. Endülüs'te çoban olan ve rüyasının anlamını keşfetmek, kendi hazinesini bulmak için yola çıkan Santiago'nun hikayesi okuduğumuz zaman, bu masalsı romanda kendinizden bir parçayı mutlaka bulacaksınız. Belki de kendinizi bulmak için okumalısınız Simyacı'yı.
Uzun zamandır okuduğum en güzel roman olan Simyacı'da mutlaka insan kendine ait bir şeyler buluyor. Kendi hayat hikayesini gerçekleştirmek isteyen Santiago'nun serüvenini okurken kendi kişisel hayatlarımızı, hikayelerimizi ister istemez düşünüyoruz. Yaşamın amacı nedir?, rüyalar, gerçek aşk, yazgı nedir, kaderimiz nedir gibi soruların cevabını romanda bulabiliyoruz.
"Yeryüzünde her insanın kendisini bekleyen bir hazinesi vardır" dedi yüreği delikanlıya "Biz yürekler, insanlar artık bu hazineleri bulmak istemedikleri için bunlardan ender söz ederiz."
Santiago'nun yüreği ona bunları söylerken bizlerin yüreği bize ne diyor? En son ne zaman gerçekten yüreğimizin istediği gibi davrandık? Teknolojinin tüm duygularımızı esir aldığı, bizlere bir şekilde dayatılan hayatlarımızın, yaşantımızın dışına çıkarak ne zaman isteyerek gerçekten yaşadık? "Çünkü hayat, yaşamakta olduğumuz andan ibarettir ve sadece budur."
Simyacı hayatı sorgulatırken bana Küçük Kara Balık'ı hatırlattı. Denizi merak edip gölünden çıkan Küçük Kara Balık'ın "Başka yerlerde neler olup bittiğini öğrenmek istiyorum" isyanı ve merakı Endülüslü çoban Santiago ile benzerlik taşıyor. Başka yerleri,başka hayatları merak edip yola çıkan Küçük Kara Balık ve Santiago umarım bir başka dünyada karşılaşır.
Hayatı gerçekten yaşayan, yüreğindeki hazineyi keşfeden ve onunla yaşayan insanlara, balıklara, çiçeklere dünyaya ihtiyacımız var. Bizi hayatın bu güzelliği kurtaracak!
Kitabın sonunu tabikide burada söylemeyeceğim. Eğer gerçekten bir masal okumak istiyorsanız, kendi kişisel hayatınızda belki bir şeyler değiştirmek ve yola çıkmak istiyorsanız buyrun efendim Santiago'ya kulak verin.