İlhami Algör etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
İlhami Algör etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

15 Şubat 2016 Pazartesi

Tatil Okumaları

Hazır dönem arası tatil diyerek okumaya bir türlü fırsat bulamadığım iki kitabı bitirdim. 



Zülfü Livaneli'nin hemen hemen bir çok kitabını okumuş biri olarak son romanı Konstantiniyye Oteli diğer romanlara göre benim için beklentimin aşağısında kaldı. Romanı okurken İstanbul, eski adıyla Kostantin hakkında bir çok bilgiye sahip oluyorsunuz. Gerek müzik gerek edebiyat gerekse de Gezi Direnişine değinen Livaneli bu kez yıllardır sahip olduğu kültür birikimini okurlarına sunuyor.

Bir gecede İstanbul'da ne olabilir sorusuna sayfalarca şimdiki zaman kahramanlarıyla yanıt ararken geçmişe dönüp Bizans'tan, Osmanlı'dan da yanıtlar alıyor. 

Bir şirkette üst düzey yönetici olarak çalışan Zehra'nın ana karakter olduğu roman akıcı diliyle okuyanların birçok hayata eşlik etmesini sağlıyor. Benim gibi geç kaldıysanız mutlaka bir an önce okuyun.


Diğer bir roman ise Fakat Bu Derin Bir Tutku Müzeyyen. Bu roman sayesinde ilk defa İlhami Algör okuma fırsatım oldu.Seda Mit'in hazırladığı kitabın kapak fotoğrafını çok beğendiğimi söyleyebilirim.

2014 yılında sinemaya da aynı isimle aktarılan roman, öykü yazarı olan kahramanın(kahramanın ismi romanda geçmiyor) ağzından aktarılıyor. Gerek eşyalarla gerek kendi yarattığı kahramanlarla konuşan yazarımız yine bir gün yazarken hikayesinin sonunu yazamaz. Zaten romanın ismi de yazarın karısı Müzeyyen ile hikayesinden bahsettiği zaman ki cümlesinde geçer"Fakat Müzeyyen, bu derin bir tutku". 

Çok kısa bir roman olmasına rağmen İlhami Algör'ün  akıcı ve yaratıcı olan uslubunu sevdim. Romanın sonunu burada yazmayacağım ama o derin tutkunun sonucudur belki her şey kim bilir?