Kabaoğlu köyü etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Kabaoğlu köyü etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

15 Mart 2015 Pazar

Üniversite yanındaki köy: Kabaoğlu


28 haneli köy olan Kabaoğlu köyü halkı bakkal, sağlık ocağı, okul gibi temel ihtiyaçlardan yoksun. Geçimini tarım ve hayvancılıkla sağlayan köy sakinleri ise yaşamlarından memnun gözüküyor.
Kocaeli Üniversitesi’ne giderken üniversiteye varmadan önce ufak tefek köyler göze çarpıyor. Üniversitenin yakınındaki köylerden biri olan Kabaoğlu köyünü ziyaret etmek yola çıkıyoruz. Köyün girişinde karşılaştığımız Ali Kahraman, üniversite hastanesinde görevli bir işçi. Köylerinin tarihini anlatmasını istediğimizde Kahraman, büyüklerinden duyduklarını bize aktarıyor: “Burası eski bir Osmanlı köyü. 100-150 yıl önce bizler gelmeden önce burada Rumlar varmış. Onlar yakmışlar köyü öyle terk etmişler. Sonra bizim dedelerimiz gelmiş yerleşmiş. Bende burada doğdum büyüdüm”

İsimsiz dede

‘Köyü en güzel orada en çok yaşayan bilir’ diyerek Kabaoğlu köyünün en yaşlılarından biri olan 1937 doğumlu bir dede ile sohbet ediyoruz. Yabancılara karşı temkinli olan dede bize adını ve fotoğrafını vermek istemedi. “Önceden derlerdi Rumlar vardı burada. Ben bilmem belki benden büyükler yaşasaydı bilirdi. Ufak yer burası her yere ulaşım da kolay. Ya otobüse biner gidersin şehir merkezine ya da kendi traktörünle gidersin. Yaşamak kolay !” diyen dede durumundan memnun olduğunu söyleyerek konuşmasını bitirdi.

Kabaoğlu köyünde ilkokul yok. Taşımalı eğitim ile çocuklar okula gidip geliyor. İçme suyu şebekesi var ama kanalizasyon şebekesi yok.  Sağlık ocağı, market ya da bakkalında olmadığı köyde toplam 28 hane var.  Köy sakinlerinden İbrahim Azak ile konuşuyoruz. Azak’da diğer köy sakinleri gibi hayatından memnun. Tarımın azaldığını, Kocaeli Üniversitesi kampüsunun buraya taşındığından beri yönlerin açıldığını ve hareketlenmenin olduğunu söyleyen Azak, üniversitenin iş imkanlarını da arttırdığını belirtti.

Ekmek parası

55 yaşındaki manav Nejdet Kocaman ile geçim kaynakları hakkında bir dut ağacının altında sohbet ediyoruz.  Kocaman, artık seracılığın yaygın olduğunu söylüyor ve bunun nedenini yakınlarında açılan çöp fabrikasına bağlıyor. “Toprağa ektiğimiz zaman güneşte yanıyor ekinler. Önceden daha güzeldi.  Artık çöp fabrikasından dolayı ağaçlar bile büyümüyor. 10 yıl öncesindeki verimle şimdiki aynı değil” diyen Kocaman küçükbaş hayvancılığın köyde yaygın olduğunu ifade etti.

Kocaeli Üniversitesi Umuttepe yerleşkesi yolunda bahar ayı itibariyle meyve satan Kabaoğlu köyü sakini yaşlı teyze ve amcalar ile karşılaşılır. Köyden ayrılırken erik satan teyze ile karşılaşıyoruz. Günlük satışından memnun olan teyze bize de eriklerinden ikram edip yoluna devam ediyor. Bir üniversite yanında kurulu olan ama içinde ufak bir bakkalı bile olmayan Kabaoğlu köyüne eriklerimizi yiyerek veda ediyoruz.